15 Ocak 2013 Salı

Karman çorman

       Tatil gününde sabahın köründe erkenden uyanmak...okul varken uykuya doyamamak...

       Tezatlığa örnek verilebilecek birçok şeyden sadece bir tanesi.Kendisini bir kişilik,benlikte farklı bir varoluş olarak tanımlıyorum ve de esefle kınıyorum (tezatlıktan söz etmekteyim):d


(Loris)


       Her neyse uzun zamandır ne blog yazıyorum ne de günlük.Malumunuz finallerle uğraşmaktayız lakin finalleri de bahane ettiğim ayrı bir gerçek.Final sonrası mı? Yine İstanbul yoluna düşeceğim...Hatta çok büyük olasılıkla bir dersten kalacağım ve nihayetinde önce İstanbul sonra Es-es sonra yine İstanbul yapmak zorunda kalacağım.Gerçekten kötü bir durum ya, çok kısa bir zaman zarfında bir o yana bir bu yana gitmek.Yaratacağı masrafta cabası,hele bir de bütünlemelerde kalmış olduğum dersi veremezsem al bi de buradan yak anam! Derhal kapatıyorum bu konuyu hafakanlar basıyor beni:D

       Gündemi epeydir takip edemiyorum,netten baktıklarımla yetiniyorum.Gördüğüm kadarıyla siyasette pek de uçuk bi durum yok hatta öyle saçma bir durum var ki güncel medyada manşetlerde Sneijder var hala:) Milletin derdi oldu resmen ya. Gs alır almaz orasını bilimem ama sıkıldığımız bir gerçek.

       Adı üstünde...Harbiden karman çorman şeyler yazdım :)


2 Ocak 2013 Çarşamba

Belgeseller



       Kesinlikle en çok izlediğim şey...

       Televizyonda izleyebileceğiniz en mantıklı yayın bence belgesel.Gerçi bana çok tuhaf ve saçma gelen türleri de var ama çoğu izlenmeyi hak ediyor.


(Modern Rehinciler)

       Adam akıllı belgesel izlemek istiyorsanız "Digitürk" veya "D-Smart" gibi dijital bir platforma üye olsanız iyi edersiniz. "D-Smart" için pek bir şey diyemem (çünkü üyesi değilim) lakin minimum 5-6 yıldır "Digitürk" izleyen biri olarak bu platformları şiddetle tavsiye ediyorum.Farklı kategorilerde birçok belgesel 24 saat süreli yayınlarla sizlere sunulmakta.Genel kültür açısından inanılmaz bir katkısı oluyor bu programların ki belgesel izlemeye alışırsanız belli bir süre sonra bağımlılık yaptığını fark edeceksiniz.Benim belgesellere getireceğim tek eleştirim var o da belgesellerin kendi içeriklerinden ziyade onları yayımlayan kuruluşlarla alakalı.Şöyle ki belgesel izlemeye ara verdiniz (benim ara verme nedenim zorunluluktan/evde bulunamamaktan) aradan 2-3 ay geçmesine rağmen belgesel kanallarını açtığınızda aynı programların tekrardan döndüğünü görüyorsunuz.Yani yeni programlar, belgeseller mevcut değil.Bu sebeple belli bir yerden sonra sıkıcı olmaya başlıyor.Benim açımdan tek sorun bu.

       Tavsiye edebileceğim birkaç programdan bahsedeyim. National Geographic'te "Kabusa Dönen Yolculuklar" adlı belgesel kuşağı gerçekten izlenmeye değer.Sanırım şu sıralar Fox tv'de de aynı program yayımlanmakta.Programda yurt dışına çıkan insanların başlarına gelen felaketler anlatılmakta(uyuşturucu kaçırmaya çalışanlardan tutunda terör örgütleri tarafından rehin alınanlara kadar) National Geographic'teki bir diğer belgesel kuşağı olan "Tabu" adlı program da ilginç.Dünyanın her yerinden farklı inanışları,tutumları,davranışları göstermekte bu program(cinsel kimlik,vücut modifikasyonları gibi farklı türlerde konular mevcut).


(Kabusa Dönen Yolculuklar)

       Benim favori kanalım ve programlarıma gelecek olursak...Kanalın adı History Channel.Koleksiyona meraklı olduğum için beni cezbeden birkaç program mevcut bu kanalda.Bunlar "Amerikan Toplayıcıları", "Modern Rehinciler", ve "Depo Savaşları" adlı programlar. Her biri oldukça güzel ve farklı programlar.İmkanınız ve zamanınız varsa bakmanızı tavsiye ederim.





       Bye...