13 Ağustos 2014 Çarşamba

Berlin...



     
       Avrupa'dayken gezebildiğim ve çok sevdiğim ilk şehirdi Berlin... Günübirlik bir turla Polonya'dan Almanların başkentine yol aldık. Brandenburg kapısını görünce gerçekten de Berlin'de olduğumu idrak edebildim. :) E ne de olsa Polonya dışına çıktığım ilk turdu ve anlamı büyüktü.

       Brandenburg Kapısı, dönemin Prusya kralı 2. Frederick William isteği üzerine 1788-1791 yılları arasında mimar Carl Gotthard Langhans'e yaptırılmıştır. Yapının en üst kısmında Quadriga adı verilen (yan yana hizalanmış dört atın çektiği bir araba) bir eser vardır. 1793 yılında, Alman heykeltıraş Johann Gottfried Schadow tarafından yapılmıştır.



Brandenburg Kapısı - Quadriga


       1800'lü yılların başında, Napolyon Fransa'sı ile Prusya savaşa girer ve Fransızlar quadrigayı ülkelerine götürür. Takip eden yıllarda Prusya, kaptırdıkları bu eseri Fransızlardan geri alırlar. Qudrigadaki zeytin dalı, ki  bunun nedeni eserin barışa ithafen yapılmasıdır, zamanla yerini demir haça bırakmıştır. Brandenburg kapısı ikinci dünya savaşında hasar alsa da yıkılmaz. Son restorasyonu 2000 ile 2002 yılları arasında yapılmıştır. Brandenburg Kapısını görüp inceledikten sonra şehrin diğer önemli yerlerini görmeye gelmişti sıra. Birçok yer vardı; Reichstag, Yahudi Müzesi, Berlin Katedrali, Sovyet Askeri Anıtı, Checkpoint Charlie ve daha birçoğu.


Brandenbur Kapısı



       Berlin Katedrali büyüklüğü ve sahip olduğu barok yapısıyla gerçekten de görülmeye değer bir yer. Malum Avrupa'daki yapıların neredeyse tamamı ülkemizdeki yapılardan oldukça farklı. Nasıl ki bir Avrupalı burada şaşırıyorsa ben de orada aynı durumu tersinden yaşadım. Yanılmıyorsam üçer defa yıkılıp tekrardan yapılmış Berlin Katedrali. Bunun nedeni bazen dönemin imparatoru olmuş bazen de savaşların sonucu. Öğrendiğim diğer bir bilgiye göre katedralin içinde piskopos yaşamadığı için yapı katedral kimliği kazanamıyormuş teoride. Ne kadar doğru bilemiyorum. Berlin'deyseniz mutlaka görmelisiniz, onu biliyorum.


Berlin Katedrali


Berlin Katedrali


Berlin Katedrali


       Reichstag bence Berlin'in en önemli sembolü. Yapıt geçmişte olduğu gibi günümüzde de Alman parlementosu olarak kullanılıyor. Yapının tepesinde, camekan bir alandan aşağıda bulunan meclisi izleyebiliyorsunuz. Parlemento yalnızca 3. Reich döneminde kullanılmamıştır. Bu konunun gizemi hala tartışmalara neden olmaktadır çünkü parlemento binası Hitler iktidarında kundaklanmıştır denilmektedir. Kundaklandığı tezi şöyle bir açıklama içerir; 3. Reich iktidarı, yapıyı Hollandalı bir komüniste kundaklattırarak o dönem ki en önemli rakipleri olan Alman Komünist Partisine baskı yapıp partinin kapatılmasına neden olacaktı. Bu ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemiyorum ancak 3. Reich döneminde Reichstag'ta parlemento toplanmadığı kesindir.



Reichstag - Alman Parlementosu




        Reichstag'ın tarihteki önemli anlarından biri de 2. dünya savaşında yaşanır. 2. dünya savaşını bitiren muharebelerden biri olan Berlin Muharebesinde çok önemli bir sahneye ev sahipliği yapar. Nazi Almanya'sı Batı'daki ilerleyişini Doğu'da da sürdürmek isteyince Sovyetlere karşı Barbarossa Harekatını başlatır. Harekat uzun bir süre Alman zaferleriyle ilerlese de en sonunda Kızıl Ordu, Alman kuvvetlerini Moskova önlerinde durdurur. Bu tarihten itibaren Kızıl Ordu cephe cephe ilerleyerek Alman başkentine kadar ulaşır. Berlin Muharebesi başlayacaktır. İki taraf içinde en kanlı muharebelerden biri olan Berlin Muharebesini Sovyetler Birliği kazanır ve Reichstag bu noktada devreye girer. Sovyetlerin mutlak zaferinden bir gün sonra Kızıl Ordu askerleri Reichstag'a çıkar ve bayrak diker. Bayrak ve asker o esnada fotoğrafa alınır ve tarihin en bilinen, tanınan fotoğraflarından biri olarak tarihe geçer. Fotoğraf tüm dünyada Nazi Almanya'sının mutlak yenildiğinin bir sembolü olarak görülür.


Kızıl Ordu askeri Reichstag'ta



Reichstag - Bayrağın asıldığı cephe


       Sovyetler Berlin'i alınca orada kaybettikleri askerleri anısına aşağıda fotoğrafını paylaştığım anıtı yaptırırlar. Sanırım adı Zafer anıtıydı. Bu anıt daha sonra Doğu Bloku ülkelerinden biri olan Alman Demokratik Cumhuriyeti (Doğu Almanya) tarafından korunur. 1990 yılında iki Almanya birleşir. Birleşimden sonra da yapı korunur.

Sovyet Zafer Anıtı

       Kısacası Berlin bahsettiğim ve bahsetmediğim birçok mekanıyla soğuk havasına rağmen gezelip görülmeye değer en önemli Avrupa başkentlerinden biridir.




Not: Fotoğraflardan sadece siyah beyaz olanı internetten alınmıştır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.